Turkish English | ||
|
2011 çevre felaketleri yılı oldu
11 Mart 2011 tarihinde Japonyada meydana gelen 9 şiddetindeki deprem tsunamiye neden oldu .Depreme karşı hazırlıklı olan Japonlar Tsunami etkisiyle oluşan 8-10 m yükseklikteki dalgaların Sendai körfezinde kurulu Fukishima Daiichi nükleer santralini vurmasıyla bir felaket başlamıştır.Oysa Akademik çevresel Santralin buraya yapılmaması konusunda Yöneticileri uyarmışlardı .Kaldıki Tsunamiyi düşünerek yapılan 7-8 m yükseklikteki duvarlar tsunami dalgalarının önleyememiş ve şehir sular altında kalmıştır.Felaketin büyümesine diğer bir etkende Santralin ömrünü tamamlamış olmasına rağmen kapatılmamış olmasıydı. Bir bilimsel gerçekte açıkta derin sularda oluşacak bir tsunanmide sabit enerji ile ilerleyen dalgalar sığ sulara geldiğinde enerji sabit kalacağından dalga yüksekliği artacak ;ve bir de körfez içindeyse kıyıya çarpan dalgalarla duvar etkisi yaparak genliğinin 2 katına çıkacağı acaba hesaplanmamışmıydı? Yoksa bilimsel çevrelerin uyarılarını Politikacılar dinlememişmiydi? Şimdi Tüm Japonya nükleer felaketin yıllarca sürecek etkilerini ve Japonya ile birlikte gerek besin zinciriyle gerek balast suları ile taşınan radyasyonlu suculların dünyanın hertarafına taşınmasıyla global bir risk altına girilmiştir.Bu felaketten sonra nükleer santralın denetlenmesi ve Almanyanın Nükleer santralerin kapatılması konusundaki kararları ve Avrupa Birliğinin sıkı tedbirler alması Ülke idarecilerini gerekli tebbirleri zorunlu olarak almaya yönelmiştir.Kaldı ki Japonyanın şiddetli yeni bir depremle sarsılmayacağı konusunda hiçbir garanti yoktur.
Denizlerin kirlenmesinde büyük bir etkende gemilerdir
Örnek olarak;Hindistan Mumbai limanında meydana gelen gemi kazasından sonra denize sızan petrol nükleer tesisler için risk oluşturmuştu.Bhabha Nükleer Araştırma merkezinden yapılan açıklamada soğutma suyu olarak petrol bulaşmış deniz suyunun kullanılmadığı ve faaliyetinin durdurulduğu bildirilmiştir.7 Agustos günü meydana gelen kazada MSC Chitra konteyner gemisi ile Khalijia 3 çelik kangallar taşıyan kuru yük gemisi ile Çatışmış .Kazada 500 ton yakıt denize sızmış ve MSC Chitra da bulunan 1219 konteynerden 300 tanesi kaybolmuştu,31 adet konteynerlerde pestisist ve zararlı maddeleri taşıyordu.2,662 (mt) fuel oil ve 283.8 mt diesel oil, ilaveten 88,040 litre de yaglama yağı taşıyordu.Kazadan sonra yakıt tankları tamamiyle yara almıştı.
Diğer bir kirlenme türü ise atık maliyetlerinden kaçmak isteyen sorumsuz ve çevre bilincinden uzak armatörlere ait gemilerden kirlenmedir.Gemilerin egsoz gazı salınımda ozon tabakasının yok edilmesi ve dolayısıyla iklim değişiklikleri üzerinde önemli rolleri vardır.Gerek havayı gerekse denizi kirletmektedirler. Kasıtlı olarak denize petrol bastıkları “magic pipe” denilen bir düzenekle denizleri kirletmektedirler.MARPOL Sözleşmesi bu konuda kurallar getirmiştir.Avrupa Birliği ve USA Adalet Bakanlığı ciddi yaptırımlar uygulamaktadır.Gelen cezalar milyon dolarlar mertebesinde olup para cezalarının yanı sıra gemiadamları kriminal suçla yargılanmakta ve armatörlere de çalışma yasağı getirmektedir.
Sağlık açısından bakıldığında gemiadamları ve gemisöküm alanları ve çevresinde yaşayanların kaçta kaçı akciger kanseri,astım,lösemi,karaciger ve pankreas kanserleri gibi hastalıklara yakalanmışlardır?Uluslararası Denizcilik Örgütü bu yıl Denizde can ve mal emniyeti ile ilgili SOLAS Sözleşmesinde Asbest Kullanımın yasaklayarak olumlu bir adım atmıştır. Asbest sadece gemilerde değil inşaat malzemesi olarak ta kullanılmakta ve eski su boruları ve izolasyon malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Ormanların ve doğal hayatın yok edilmesi ve çevre ekolojisinin bozulması sonucu dünyamızı gelecekte daha kötü günler beklemektedir.Seller ve iklim değişiklikleri sonucu göçler artacak, bozulan bitki örtüsünde yetişen tarım ürünlerini yiyen ve betonlaşmış havasız şehirlerde yetişen insanoğlu daha agresif davranışlarla daha tahripkar olacaktır!Çevre politikaları sadece kendi ülkesinin insanlarını değil tüm insanların geleceklerini etkileyecektir.
Prof.Dr.Mükerrem .Fatma İlkışık
5 Haziran 2011 15:53
Editörün Yazıları menüsündeki diğer başlıklar : |
|
© Prof. Dr. Mükerrem Fatma İlkışık Her Hakkı Saklıdır. Bu Site Bilgi Amaçlıdır Olup, İçeriğin Doğruluğu Hakkında Garanti Vermez. Bu Konularda Her Zaman IMO'nun Son Baskıları ve Genelgeleri Takip Etmeniz ve Klas Kuruluşunuza Başvurmanız Önerilir. |